Kökenleri 400 yıl öncesine dayanan, adını acıdan alan; Bu bağlamda mersiye bir anlam taşıyan blues ezgileri, ilahiler ve halk müziği ile geldiği noktaya ulaşmış ve kök salmıştır. Muazzam ifadeler içerir: enerjik ritimlerle baskıya karşı durur; muhtemelen son derece alaycı bir şekilde protesto ediyor ve hatta klasik müzik enstrümanlarıyla tanıştıktan sonra müzik endüstrisinde caz tonlarına kapı aralıyor.
Batı müziğinin tarihini irdeleyecek olursak, blues’un ardıllarına verdiği esintiler ve edebiyata kattığı büyülü parçalarla satırlarımızı doldururuz. Ancak bu yazıda inceleyeceğimiz konu, böylesine tarihi bir anlamı olan ve yaşadığımızdan tamamen farklı bir sosyo-kültürel konjonktürde doğmuş bir müzik türünün nasıl bir evrim durumuna girdiği olacaktır.
Köklerini korumak blues için sorun olmasa da yapısal olarak günümüze kadar oldukça farklı dönemlerden geçmiştir.
Elektro gitarla tanıştıktan sonra rock müzikle çok yakın bir ilişki kurdu ve Eric Clapton, Jimi Hendrix ve Stevie Ray Vaughan gibi müzisyenlerin elinde geçen iyi bilinen bir dönemin ardından daha çağdaş tonlarla varlığını sürdürmeye devam etti. yıl. Bu süreçte blues müzisyenleri, formun köklerini koruyarak klasik enstrüman altyapısını değiştirmişler ve farklı enstrümanlar kullanarak blues’u yenilikçi yöntemlerle icra etmişler ve yaşatmışlardır. Özellikle duygusal derinliği farklı müzik türlerindeki blues tonlarını yeniden bizlerle buluşturuyor. Peki blues için özünü kaybetmese de çağdaş bir “Rönesans”tan söz edilebilir mi?
Blues müziğinin vazgeçilmezi olan gitar, yeni deneysel çalışmalarla yerini farklı enstrümanlara ve altyapılara bırakmaya başlamıştır. Örneğin, birçok çağdaş hip-hop çalışması, blues’da bulunan ritim ve tonla harmanlanır. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi Caz müziği tamamen blues müziğinin alışılmadık ritimlerine ve zamansal kaosuna dayanmış ve bu köklerden gelişmiştir. Bu evrime daha da spesifik bir modernleşme örneği verecek olursak; John Mayer’e işaret edebiliriz. Çağdaş bir blues müzisyeni olan Mayer, mükemmel bir kombinasyon oluşturmak için pop formunu blues gitar ritimleriyle birleştiriyor. soul ve hip-hop etkilerini blues ile buluşturan Gary Clark Jr, funk ritimlerini blues ile harmanlayan Fantastic Negrito, klasik blues rifflerini modern rock soundu ile harmanlayarak eşsiz bir sound yaratan The Black Keys ve Christone “Kingfish” çağdaş yorumunu blues gitar ustalığıyla birleştiriyor. ” Ingram gibi örnekler, tabiri caizse bizi blues rönesansıyla tanıştırıyor.
Her ne kadar popülaritesi bitmiş gibi görünse de blues müzik kendi rönesansı ve dönüşümü ile oldukça ağır bir formda müzik endüstrisinde varlığını sürdürmektedir. Günümüz müzisyenlerinin blues hound’dan etkilerini sıklıkla dile getirmeleri ve bu tarzdan ilham almaları, ana akım müzik endüstrisindeki bu varlığın başka bir formatta devam ettiğini ortaya koymaktadır. Bu trendin kartopunun etkisiyle azalıp farklı tarzlara yayılmak yerine gerçek bir ivme ile devam etmesi blues’un çağdaş rönesansını da sağlam temeller üzerine oturtuyor. Her geçen gün yeni nesil sanatçılar tarafından yenilikçi formlarda yorumlanmaya devam eden blues müzik, doğduğu günkü kadar “mavi” olmasa da farklı renklerde yaşamaya ve ezgilerini canlı tutmaya devam ediyor.
instagram
Bu makalede ortaya konulan fikir ve yaklaşımlar tamamen yazarlarının özgün fikirleri olup, Onedio’nun yayın politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
kigihaber.com.tr